PORSELEN CİLT YENİLEME

Porselen Cilt Yenileme - Dr. Nuri Battal - Nişantaşı Estetik Cerrah

Porselen cilt yenileme uygulaması, yüz derisinin tek bir renkte görünümünü sağlamaya yönelik bir uygulamadır. İnsan yüzü, yaşlılık nedeniyle oluşan benlerden, çeşitli hasarlar, güneş gibi nedenlerle oluşan lekelerden dolayı farklı bölgelerde farklı tonlar almaktadır. Porselen cilt yenileme uygulaması cildin her yerinin aynı renge dönüştürülüp, porselen gibi bir yapıya kavuşturulmasını amaçlar.

Porselen Cilt Yenileme Uygulaması Nasıl Yapılır ve Kimler İçin Uygundur?

Porselen cilt renk düzeltmesi ya da gençleştirmesi, birkaç lazerin bir arada kullanılmasıyla yapılmaktadır. Cildin en alt, orta ve yüzeyine ayrı ayrı etki eden 3 farklı tip lazeri aynı anda kullanarak yapılan bu uygulama, birer haftalık seanslar halinde 5-6 seans uygulamayla yapılmaktadır. Bu cilt durumuna, yüz yapısına göre değişiklik göstermektedir.

Yüz belli bir solüsyon sürülerek temizlendikten sonra, uyuşturucu bir krem kullanılır ve sonrasında bu lazerler sırasıyla, hastaların yüz durumu, lekelerin durumuna göre uygulanır. Bu lazerlerin etkilerini sayarsak, bunlardan bir tanesi, cildin kalınlaşmasını, dolgunlaşmasını, kollajen sentezini uyarır, bir diğeri, deri altındaki damarları ve yapıları uyararak daha fazla kollajenin ortaya çıkmasını, zamanla daha iyi bir sonuç elde edilmesini sağlamakta ve bir tanesi de ciltteki lekeleri, izleri, yüzeydeki yaşlılık, güneş, doğum sonrası lekeleri ve hamilelik sonrası lekelerini azaltmaktadır.

Eğer hastada ince çizgiler ve kırışıklıklar çok fazla ise bu durumda 4. çeşit bir lazer de uygulamaya eklenebilir. Bu da cildi gençleştirecek, kırışıklıkları azaltacak bir lazer uygulamasıdır. Sonuç olarak, hastanın durumuna göre minimum iki lazer, çoğunlukla da üç farklı lazer uygulanarak yapılan bu işlemde gerekirse 4. değişik frekansta bir lazer uygulanabilmektedir. Her birinin frekansı farklı olduğu için etki alanlarının da farklı olduğu bu lazer uygulamalarının tamamı aynı seans içinde uygulanabilmekte hastanın durumuna göre 4-5 bazen de 6 seans yapılabilmektedir.

Bu tedavi sonucunda ise, cilt daha gergin daha genç görünmekte, tek renkli temiz bir yüz ortaya çıkmaktadır, kırışıklıklar ciddi oranda azalmaktadır. Etkileri uygulamadan hemen sonra görülmeye başlanır, aradan 3 ay-1 yıl geçtiğinde cilt gelişmeye devam ederek kendini daha iyi yenilemeye başlar. Çünkü kollojen dokularının gelişmesi zaman gerektirdiğinden, vücudun zaten yapmakta olduğu bu dokular, tedavi sonrasında uyarıldıkları için daha iyi ve verimli çalıştığından bir süre sonra daha iyi sonuçlar ortaya çıkmaktadır.

Plastik Cerrahideki Uygulama Alanları

Yüz Estetiği

  • Yüz gençleştirme
  • Elmacık kemiği büyütme
  • Çene ucu estetiğinde
  • Çene kenarları ve ucu büyütme
  • Alın yuvarlaklaştırma
  • Dudak kalınlaştırma
  • Akne skarları
  • Boyun gençleştirme
  • Yüz ve Göz kapağı yaralanmaları

Vücut Estetiği

  • Meme büyütme
  • Kalça büyütme ve dikleştirme
  • Bacak eğrilikleri tedavisi
  • Ayak bileği kalınlaştırmasında
  • El gençleştirmelerinde
  • Vücut yaralanmaları sonucu oluşan doku eksikliklerinde
  • Kanser tedavisi ve ışın tedavisi sonrası oluşan şekil bozuklukları
  • Yanık izlerinin ve skarlarının tedavisinde
  • Kapanmayan yaralarda

Cinsel Organ Estetiği

  • Penis kalınlaştırma
  • Penis yaralanmaları sonucu oluşan skarlar
  • Vajinal yenileme
  • Vajinal kanal daraltma

Bu uygulamalar kombine olarak da birden fazla bölgeye yapılabilir.

Yüz gençleştirme estetik cerrahinin en çok uygulanan tedavilerinden birisidir. Yüz dokuları yaşın ilerlemesi ile birlikte tüm dokular gibi zayıflayıp yaşlanmaya ve hücre sayısı1 azalarak atrofiye olmaya başlar. Bu dokuların zayıflaması ve hücrelerin azalmasıyla yüz dokuları sarkmaya başlar.

Yüz dokuları yani yağlar, kaslar, cilt ve cilt altı yapıları yaş ile birlikte azalır ve sarkar. Kök hücre tedavisi ile bu eksilen dokular yeniden tamamlanarak gençleşme sağlanır. Bu tedavinin yağ hücresi tedavisinden en önemli farkı yağ hücreleri yüze enjekte edildiğinde oksijensizliğe tahammülü olmadığı için büyük çoğunluğu ölmekte ve erimektedir. Kök hücreler çok daha dayanıklıdır. Hızlıca konulduğu ortama adapte olarak burada yerleşip hemen adapte olarak çoğalmaya başlamaktadır.

Normal yağ dokusunu direkt olarak enjekte ettiğiniz de bunların büyük çoğunluğu oksijen yetersizliğinden ölmekte ve istenilen sonucu elde etmek zor olmakta yada pek çok defa bu işlemi uygulamak zorunda kalınır.

Ancak kök hücrelerin tutunma ve yaşama potansiyeli normal hücrelere göre çok daha yüksek, ileri derecede dinamik hücrelerdir ve yeni konulduğu yerde kolayca adapte olup yaşar, buranın kanlanmasını artırarak gençleşmesine yardımcı olur. Bu nedenle örneğin yanık hastalarında cilt altına verdiğinizde daha iyi bir kanlanma ve hatta yeni cilt oluşumuna zemin hazırlar.

En önemli özellikleri de yerleştikleri dokuda salgıladıkları enzimlerle damarlanma ve dolaşımı artırarak doku gençleşmesini sağlarlar.

Yüzde eksik olan yerlere kök hücreler yağ dokusu hücreleri ile birlikte yerleştirilerek sarkmış ve yaşlanmış olan yüz estetik konseptlere uygun olarak yeniden şekillendirilir.

Yaşlanmanın ilk etkileri yüz ve gözlerle birlikte boyunda da görülmeye başlar. Sıklıkla boyun germe ameliyatları dışında yapılan uygulamalar yetersiz kalmaktadır. Boyun estetiği en çok görünen bölgelerden birisi olduğu için çok büyük önem arz etmektedir. Boyun bölgesindeki yaşlanma aşırı yağlanma ve kaslarda sarkma ile birlikte olur. Bu tip hastalarda genellikle tek çözüm bu yapıların onarılmasıdır. Ancak bazen bunlar onarılsa bile incelmiş derinin kırışmasına yönelik fazla bir tedavi seçeneği yoktur. Bu gibi durumlarda cildin kırışıklıklarını ve gevşemesini azaltmak için kök hücre doku tedavisi iyi bir seçenek olarak kullanılır.  Yani incelmiş yaşlanmış boyun cildini dolgunlaştırmak ve gerginleştirme sağlanabilir.

Boyun estetiğinde kök hücre tedavisi seçilmiş hastalarda etkili olur. Uygulama lokal anestezi ile yapılabilir. Vücuttan alınan fazla yağlardan elde edilen kök hücreler kırışıklıkların altına yada tüm boyun derisi altına verilerek buraların hem dolgunlaşması hem de kök hücrelerin salgıladığı onarıcı enzimler sayesinde yeni hücreler oluşturarak yenilenmiş ve gergin  bir cilt elde edilir. Cildin yenilenmesi ve boşalan deri altı dokusu dolgunlaştırılarak boyun gençleşmesi sağlanır.

Lokal yada genel anestezi altında yapılabilir. Hastanede kalmayı ve özel bir bakımı gerektirmez. Herhangi bir kesik izi kalmaz. 3-7 gün içinde normal hayata dönülebilir. Sigara içilmemesi altın kuraldır.

Kök hücre tedavisi meme büyütmede silikon protezlere bir alternatif olabilir mi ? Bu soru yıllardır pek çok hasta ve hekim tarafından sorgulanmaktadır. Yağ ve kök hücre tedavileri ile meme büyütmek sınırlı miktarlarda mümkün anacak halen ciddi uygulama zorlukları bulunmaktadır. Bir tanesi bu hastalarda en önemli sıkıntı yeterince yağ dokusunun olmamasıdır. Çoğunluğu genç kız olan bu hastalarda yeterince yağ dokusu bulmak sorun yaratmaktadır. Bir diğeri bir kerede yeterli büyüklüğe ulaşmak çok zor olmakta ve tekrarlayan ameliyatlarla sonuca ulaşılmaya çalışılmaktadır.

Tüm bu nedenlerden dolayı kök hücre  tedavisi ile meme büyütme ancak yeterince yağ dokusu olan ve çok fazla büyütme ihtiyacı olmayan hastalarda uygulanabilmektedir. Bu yüzden ameliyat öncesi iyi bir değerlendirme yapılmalıdır.

Lokal yada genel anestezi altında yapılabilir. Hastanede kalmayı ve özel bir bakımı gerektirmez. Herhangi bir kesik izi kalmaz. 3-7 gün içinde normal hayata dönülebilir. Sigara içilmemesi altın kuraldır.

Bugüne kadar yaygın olarak kullanılan silikon implant ile kalça büyütme en temel teknik idi. Silikon implant ameliyatı başlı başına bir cerrahi ameliyattır ve sonrasında ciddi bir iyileşme ve bakım dönemi gerektirir. Komplikasyon riski yüksektir. Genel anestezi şarttır. Kalça büyütmek ve dolgunlaştırmak için silikon implant uygulamasına daha sağlıklı bir alternatif olan hastanın kendi yağını enjekte etmek yıllarca uygulanan bir tekniktir. Fakat bu uygulamada konulan yağ hücrelerinin büyük çoğunluğu yaşayamadığı için eriyerek yok olmakta ve istenilen sonuca ulaşmak zor olmaktadır.

Yeni konsept tedavide yağ hücreleri kök hücrelerle zenginleştirilerek kalçalara konulduğunda bu kök hücreler yağ hücrelerinin burada yaşamasını ve sağ kalma oranını ciddi oranda etkileyerek çok daha başarılı bir sonuç almayı mümkün kılmaktadır. Kök hücrelerin damarlanma ve az oksijenli ortamda yaşayabilme kabiliyetleri sonucu yağ hücreleri de yaşayabilmektedir.  Tabii burada olmazsa olmaz altın kural bu hastalarda alınabilecek yeterli miktarda yağ olması gerekmektedir. Sonuç olarak kök hücrelerle zenginleştirilmiş yağ enjeksiyonu kalça estetiğinde başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Elde edilen sonuç hastanın kendi hücreleri kullanıldığı için son derece doğal ve yumuşak tır. Estetik ameliyat olduğu anlaşılmaz. Fazla olan bölgelerdeki yağlarda liposuction ile alındığı için vücut dış konturları düzelir, mesela beli, basenleri ve bacakları incelir, karın düzgünleşir.

Lokal yada genel anestezi altında yapılabilir. Hastanede kalmayı ve özel bir bakımı gerektirmez. Herhangi bir kesik izi kalmaz. 3-7 gün içinde normal hayata dönülebilir. Sigara içilmemesi altın kuraldır.

Yaşlanma ile birlikte ellerde de cilt altı dokusu zayıflar cilt incelir ve solgun bir hal alır damarlar daha çok görünmeye başlar. Kök hücre tedavisi ile ellerde de hem azalan dokuları tamamlamak hem incelen ve kırışan el cildini dolgunlaştırıp gençleştirmek mümkündür. Cilt dolgunlaşıp kalınlaşınca damarsal yapılarda daha az görünür hale gelir.

Lokal yada genel anestezi altında yapılabilir. Hastanede kalmayı ve özel bir bakımı gerektirmez. Herhangi bir kesik izi kalmaz. 3-7 gün içinde normal hayata dönülebilir. Sigara içilmemesi altın kuraldır.

Erkeklerde penisin ince olduğu durumlarda yine hastanın kendi vücudundan alınan kök hücrelerle kalıcı kalınlaştırma yapmak mümkündür. Lokal ya da genel anestezi altında yapılabilir. Hastanede kalmayı ve özel bir bakımı gerektirmez. Herhangi bir kesik izi kalmaz. 3-7 gün içinde normal hayata dönülebilir. Sigara içilmemesi altın kuraldır.

Yanık ya da radyoterapi sonrası cilt de oluşan sekelleri kök hücreler ile bir yere kadar onarmak ve hastaların daha kaliteli yaşamalarını sağlamak mümkün.

Yanıklar sonrası cilt kaybı olan hastalarda en büyük sıkıntı buralarda iyileşme sonrası oluşan tam bir cilt olmayan skar dokusu oldukça serttir ve sert olması yüzünden hareketlerinde kısıtlamalara, fonksiyonlarda bozulmalara neden olarak hastaya ciddi bir şekilde rahatsızlık verir. İşte bu tip olgularda yanık skarı altına yapılan kök hücre tedavileri buraların kan dolaşımını artırarak ve yeni hücreler oluşturarak yumuşamasına daha kabul edilebilir bir yapıya dönüşmesine yardımcı olur. Sertleşmiş kollajeni yumuşatarak daha yumuşak ve hareketli bir doku haline gelmesine yardımcı olur. Doku eksikliği olan yerleri de bu hücrelerle dolgunlaştırmak mümkündür.

Bu defektlerin onarılması görünümün düzelmesi hastaların kendini daha iyi hissetmelerini sağlayarak mental ve duygusal sağlığını pozitif olarak etkiler.

İlgili İçerikler